Güney Kore’de 3 Haziran’da yapılacak başkanlık seçimleri öncesi adaylar, ülkenin dinamik kripto sektörüne yönelik vaatlerini artırıyor. Muhalefet partisi Demokratik Parti’nin başkan adayı Lee Jae-myung, seçmenlerin önemli bir kesimini oluşturan genç nüfusu hedef alarak kripto varlık fonlarını (ETF) yasallaştırma ve dijital varlık piyasasını düzenleme sözü verdi. Lee, özellikle geleneksel yatırım araçlarına erişimde zorluk çeken gençlerin kripto ile “geleceklerini inşa edebilmeleri” için daha güvenli bir ortam oluşturmayı amaçladığını belirtti.
Lee’nin açıklamaları, Güney Kore’de yaklaşık 16 milyon kripto kullanıcısının (seçmenlerin %36’sı) oylarını etkilemeye yönelik stratejinin bir parçası olarak görülüyor. Genç nesil arasında hızla yayılan kripto yatırımları, ülkede gayrimenkul ve hisse senedi fiyatlarının ulaşılmaz seviyelere ulaşmasıyla alternatif bir birikim aracı haline geldi. Lee, sosyal medyadan yaptığı bir paylaşımda, “Gençlerin varlık edinme ve finansal planlama şansını kripto ile desteklemeliyiz” ifadelerini kullanarak, spot kripto ETF’lerinin onaylanması, işlem ücretlerinin düşürülmesi ve şeffaf bir denetim sistemi kurulması gibi reformları öne çıkardı.
Rekabette Rakip Parti de Geri Kalmıyor
Ancak kripto seçmenine yönelik hamleler yalnızca muhalefetle sınırlı değil. İktidardaki Halkın Gücü Partisi (PPP) de Nisan ayında kripto sektörünü destekleyecek yedi maddelik bir plan açıkladı. Bu plana göre, spot Bitcoin ETF’lerinin 2024 içinde onaylanması, kurumların kripto ticaretine katılımının önünün açılması ve “bir borsa-bir banka” kuralının kaldırılması hedefleniyor.
Ayrıca, küresel standartlara uyumlu bir stabil koin düzenleme çerçevesi oluşturulması da vaatler arasında. PPP’li Milletvekili Park Soo-min, Hong Kong ve ABD’nin ETF konusunda attığı adımları örnek göstererek, “Gecikmeye tahammülümüz yok” açıklamasını yaptı. Parti, adayı Kim Moon-soo liderliğinde kripto alanında özel bir komite kurmayı da planlıyor.
Gençler İçin Ekonomik Umut Mu, Risk Mi?
Güney Kore’de 20’li ve 30’lu yaşlardaki seçmenler, ülkenin yüksek gayrimenkul fiyatları ve istikrarsız iş piyasası nedeniyle kriptoya yöneliyor. 2022’de Terra (LUNA) çöküşüyle sarsılan sektör, hala güvenlik endişeleriyle mücadele ediyor. Ancak siyasi partiler, bu riskleri azaltarak kriptoyu ana akım yatırım aracına dönüştürmek istiyor. Lee Jae-myung’ın ekibi, dijital varlık piyasasına ilişkin yasal boşlukları doldurmak üzere Seul Ulusal Üniversitesi’nden Profesör Kim Yong-jin gibi uzmanlarla çalışıyor. Demokratik Parti Milletvekili Kim Sung-whan ise “Dijital Varlık Teşvik Temel Yasası” taslağını meclise sundu. Taslak, sektördeki yenilikleri desteklerken tüketici korumasını güçlendirmeyi amaçlıyor.
Güney Kore, küresel kripto ticaret hacminin yaklaşık %10’unu elinde tutarken, Upbit ve Bithumb gibi borsalar dünya çapında işlem gören platformlar arasında. Ancak ülkenin katı düzenlemeleri, özellikle anonim hesapların yasaklanması ve yerel borsaların uluslararası rakipleriyle rekabet gücünü zayıflatıyor. Siyasi partilerin ETF vaatleri, bu rekabette geri kalmamak için kritik görülüyor. Finansal analistlere göre, ETF onayı kurumsal yatırımcıların piyasaya girişini hızlandırarak likiditeyi artırabilir. Ancak, Terra gibi krizlerin tekrarlanmaması için denetim mekanizmalarının titizlikle oluşturulması gerekiyor.
Seçim Sonrası Kripto Politikaları Ne Yönde İlerleyecek?
Uzmanlar, hangi partinin seçimi kazanırsa kazansın kripto düzenlemelerinde önemli adımlar atılacağını öngörüyor. Ancak politikaların odağındaki farklılıklar dikkat çekici: Muhalefet, bireysel yatırımcıların korunmasına ve erişim kolaylığına vurgu yaparken; iktidar partisi, kurumsal yatırımlar ve küresel entegrasyonu önceliklendiriyor. Seçim sonuçları, Güney Kore’nin Asya’daki kripto liderliği yarışında Hong Kong ve Singapur’a karşı konumunu da belirleyecek.
Öte yandan, genç seçmenler vaatlerin ötesinde somut adımlar bekliyor. Son anketler, 20-40 yaş aralığındaki seçmenlerin %45’inin adayların kripto politikalarını oy tercihlerinde “belirleyici” olarak gördüğünü ortaya koyuyor. Bu da siyasi partilerin, seçim sonrası sözlerini hayata geçirmek için baskı altında kalacağı anlamına geliyor.
Güney Kore’deki bu gelişmeler, küresel ölçekte kripto sektörünün siyasetle nasıl iç içe geçtiğinin de bir göstergesi. Dijital varlıklar artık yalnızca teknoloji meraklılarının değil, ekonomik eşitsizlikle mücadele eden genç nesillerin ve onların oylarını hedefleyen siyasetçilerin de gündeminde. 3 Haziran’daki seçimler, yalnızca Güney Kore’nin değil, küresel kripto ekosisteminin geleceği için de kritik sonuçlar doğurabilir.