Küresel çapta devlet hazinelerine kripto para veya en azından Bitcoin’i dahil etme yönünde artan bir eğilim olmasına rağmen, Birleşik Krallık (BK) farklı bir yol izliyor. Hazine Ekonomi Bakanı Emma Reynolds, ülkenin Bitcoin ve diğer kripto paraları rezerv olarak benimseme planları olmadığını açıkladı. Reynolds, “Bunun bizim piyasamız için uygun olmadığını düşünüyoruz. ABD’nin bu yönde adım attığını biliyoruz, ancak bizim planımız bu değil” ifadelerini kullandı. Öte yandan Birleşik Krallık, blok zinciri teknolojisi ve tokenizasyon konularındaki çalışmalarına devam edeceğini ve dijital varlıkların düzenlenmesi alanında iş birliğini sürdüreceğini vurguladı.

Birleşik Krallık’ın bu tutumu, Japonya, Güney Kore ve İsviçre gibi ülkelerin de benzer şekilde Bitcoin rezervi önerilerini reddetmesiyle örtüşüyor. ABD’deki bazı eyaletler de Trump yönetiminin kripto endüstrisiyle artan ilişkileri ve yolsuzluk endişeleri gerekçesiyle Bitcoin rezervi yasalarını onaylamazken, buna karşılık, Çekya ve Kırgızistan gibi ülkeler ise devlet düzeyinde kripto para rezervi oluşturma seçeneklerini araştırıyor. El Salvador’un 2021’de Bitcoin’i yasal para birimi ilan etmesi ise bu alandaki en radikal adım olarak öne çıkıyor.

Bu gelişmeler ışığında, Bitcoin’in piyasa performansı dikkat çekici bir direnç sergiliyor. Bitfinez analistlerinin son raporuna göre, Bitcoin Nisan ayını güçlü bir şekilde kapatarak erken aylardaki düşüş eğilimini tersine çevirebilir. Analistler, Bitcoin’in mevcut teknik seviyeleri koruması halinde yeni zirvelere ulaşma potansiyeli olduğunu belirtiyor.

Özellikle 95.000 dolar seviyesinin (eski üç aylık hareket aralığının alt sınırı) korunması ve kısa vadeli yatırımcıların maliyet tabanı olan 93.340 doların üzerinde konsolidasyon sağlanması, Bitcoin’in tarihi zirvelerini yeniden test etmesinin önünü açabilir.

Trump Etkisi ve Makroekonomik Belirsizlikler

Bitcoin’in 2024 başında eski ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden göreve gelme ihtimaliyle yakaladığı yükseliş, onu 75.000 doların üzerine taşımıştı. Ancak Trump’ın ticaret savaşları ve agresif dış politika açıklamaları küresel piyasalarda dalgalanmalara yol açtı. Bu süreçte Bitcoin, 60.000 dolar seviyelerine kadar gerilese de Nisan ayından itibaren toparlanma sinyalleri verdi. Toparlanmanın ardından fiyat seviyeleri (yaklaşık 62.000 dolar) ile aylık bazda %24’lük bir artış kaydeden Bitcoin, son haftalarda 97.000 doları test etti.

Piyasa analistleri, Bitcoin’in bu direncini “makroekonomik türbülans ve risk iştahındaki değişimlere rağmen ayakta kalma becerisi” olarak yorumluyor. Özellikle merkez bankalarının enflasyonla mücadele için yüksek faiz politikalarını sürdürmesi ve geleneksel piyasalardaki volatilite, yatırımcıların alternatif varlıklara yönelmesine neden oluyor. Bitcoin’in sınırlı arzı ve “dijital altın” olarak anılması, bu süreçte avantaj sağlıyor.

Donald Trump

Mesafeli Durmasına Rağmen Yatırım Yapmaya Devam Ediyor

Birleşik Krallık’ın kripto rezervine mesafeli duruşuna rağmen, blok zinciri teknolojisine yatırım yapmaya devam etmesi dikkat çekici. Ülke, merkeziyetsiz finans (DeFi) ve tokenize varlıkların geleneksel finans sistemine entegrasyonu için pilot projeler yürütüyor. Avrupa Birliği’nin (AB) MiCA (Piyasalarda Kripto Varlıklar) düzenlemesinin 2025’te yürürlüğe girecek olması da Birleşik Krallık’ı bu alanda rekabete zorluyor. Uzmanlar, blok zinciri tabanlı ödemeler ve akıllı sözleşmelerin önümüzdeki yıllarda finansal sistemin omurgası haline gelebileceğini öngörüyor.

Öte yandan, ABD’de Bitcoin spot ETF’lerinin onaylanması ve kurumsal yatırımcıların artan ilgisi, kripto piyasası için olumlu sinyaller olarak değerlendiriliyor. Ancak regülasyon belirsizliği, özellikle Çin ve Hindistan gibi ekonomilerin sert tutumu, küresel ölçekte benimsenme sürecini yavaşlatabiliyor. Türkiye’de ise Merkez Bankası’nın dijital Türk Lirası projesi ve kripto varlıklara yönelik denetimlerin sıkılaştırılması, yerel piyasanın dinamiklerini şekillendiriyor.

Birleşik Krallık’ın Bitcoin rezervine ilişkin tutumu, kripto paraların devletler nezdinde “resmi varlık” statüsü kazanmasının önündeki engelleri gösteriyor. Ancak teknolojinin finansal sistemdeki rolünün giderek artması, blok zinciri tabanlı çözümlerin önemini vurguluyor. Bitcoin’in fiyat hareketleri ise hem makroekonomik faktörlerden hem de siyasi gelişmelerden derinden etkilenmeye devam edecek gibi görünüyor. Yatırımcılar için kritik olan, volatiliteyi yönetebilmek ve uzun vadeli teknolojik dönüşümü gözden kaçırmamak olacak.