Kripto para sektöründe yaşanan hızlı büyüme, beraberinde büyük bir çöküş dalgasını da getiriyor. 2021’den bu yana piyasaya sürülen neredeyse 7 milyon tokenin yaklaşık yüzde 53’ü artık aktif olarak işlem görmediği bildirildi. CoinGecko’nun geliştirdiği analiz aracı GeckoTerminal tarafından yayımlanan araştırmaya göre, 2024 ve 2025 yıllarında bu çöküşler zirveye ulaştı.
Verilere göre, yalnızca 2025’in ilk çeyreğinde 1,8 milyon proje işlem hacmini kaybederek başarısız (ölü) olan kriptolar statüsüne geçti. Bu, 2021 ile 2025 arasındaki tüm başarısızlıkların yüzde 49,7’sini oluşturuyor. 2024’te ise yaklaşık 1,4 milyon projenin faaliyetini durdurduğu tespit edildi. Bu iki yıl, son beş yılın en yüksek token çöküş oranlarına sahne oldu.
Kripto piyasasındaki başarısızlık oranları her geçen yıl artarken, yatırımcıların güveni de zedelenmeye başladı. Özellikle yeni çıkan projelerin çoğu, kısa vadeli kazanç amacı güdüyor ve sağlam bir yol haritası olmadan piyasaya sürülüyor. Bu da başarısızlık oranlarının yükselmesinde etkili olan faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
Meme Coin Patlaması ve Ardından Gelen Çöküş: Pump.fun Dalgası
Token üretimini basitleştiren platformların başında gelen Pump.fun, 2024’te piyasaya sürüldü ve meme coin furyasının önünü açtı. Teknik bilgi gerektirmeden token üretimini mümkün kılan bu platform, kısa sürede milyonlarca projenin piyasaya çıkmasına neden oldu. Ancak bu projelerin önemli bir kısmı ciddi bir altyapıya sahip değildi.
Pump.fun öncesi dönemde, yani 2021–2023 yılları arasında proje başarısızlıkları daha düşük seyrediyordu. Bu üç yıl içinde toplam başarısızlık oranı yüzde 12,6 olarak kaydedildi. Bu da başarısızlıkların büyük bölümünün son iki yıla yoğunlaştığını ortaya koyuyor.
Araştırmada, başarısız tokenler yalnızca en az bir işlem geçmişine sahip olan ve aktif alım-satımı durmuş projeler olarak tanımlanıyor. Pump.fun üzerinden üretilen ve işlem gören tokenler araştırmaya dahil edilirken, işlem görmeden kaybolan milyonlarca token hesaba katılmadı.
Kayıtlara Geçen En Yıkıcı Yıl: 2025
2025 yılı henüz tamamlanmamış olmasına rağmen kripto sektöründe en fazla token çöküşünün yaşandığı yıl olarak kayıtlara geçti. Yalnızca 31 Mart 2025 itibarıyla 1 milyon 821 bin 549 proje işlem görmez hale gelerek “ölü coin” olarak tanımlandı. Bu rakam, 2021–2025 arasında yaşanan tüm başarısızlıkların neredeyse yarısını oluşturuyor.
Öte yandan 2024 yılı da yaklaşık 1,4 milyon proje kaybıyla ikinci sırada yer alıyor. Bu yıl aynı zamanda en fazla token üretiminin gerçekleştiği dönem olarak da öne çıktı. 3 milyonun üzerinde yeni projenin yalnızca 2024’te başlatıldığı tahmin ediliyor. Bu da piyasadaki doygunluk seviyesinin ne kadar yükseldiğini gösteriyor.
Buna karşılık 2021’de sadece 2 bin 584 proje başarısız olurken, 2022’de 213 bin 75 ve 2023’te 245 bin 49 proje işlemleri durdurdu. Bu veriler, 2024’teki ani artışın ne kadar sert olduğunu gözler önüne seriyor. Ölü token sayısındaki bu yükseliş, yatırımcılar açısından ciddi bir uyarı niteliği taşıyor.
Trump’ın Göreve Başlaması ve Piyasalarda Çalkantı
Donald Trump’ın 2025’in başında yeniden başkanlığa gelmesiyle birlikte kripto piyasalarında yaşanan genel dalgalanma da bazı kriptoların hayatta kalma oranlarını etkiledi. Rapor, bu dönemde yaşanan çöküşlerin yalnızca kötü projelerle sınırlı olmadığını, aynı zamanda piyasa genelindeki güven kaybı ve yatırımcı ilgisindeki düşüşle de bağlantılı olduğunu belirtiyor.
Trump, her ne kadar kripto dostu politikalar izleme niyetini açıklamış olsa da göreve gelmesiyle başlayan piyasa genelindeki düşüş, projelerin ayakta kalmasını zorlaştırdı. Özellikle düşük hacimli, kısa vadeli kar odaklı projeler bu tür dalgalanmalardan doğrudan etkilendi. Proje sahiplerinin çoğu, piyasa koşullarına hazırlıksız yakalandı.
Bu çalkantılı ortamda ayakta kalmayı başaran projeler ve yeni çıkan coinler ise ya güçlü bir topluluğa sahip ya da sağlam bir teknik altyapıya dayanıyor. Bu da gelecekte yalnızca kaliteli ve sürdürülebilir projelerin varlığını sürdürebileceğine işaret ediyor.
Token Sayısındaki Artış ve Kalite Sorunu
2021 yılında GeckoTerminal üzerinde listelenen toplam proje sayısı 428 bin 383’tü. 2025’e gelindiğinde bu rakam yaklaşık 7 milyona ulaşarak 16 kat arttı. Bu artışın büyük bölümü 2024 sonrasında yaşandı. Yani her geçen gün yüz binlerce yeni token piyasaya sürüldü, ancak büyük bir kısmı alım-satım görmeden ortadan kayboldu.
Bu projelerin çoğu ya kopya projelerdi ya da yalnızca kısa vadeli spekülasyon amacı taşıyordu. Platformların token oluşturma sürecini kolaylaştırması, teknik bilgiye sahip olmayan kişilerin bile dakikalar içinde projeyi piyasaya sürebilmelerini sağladı. Bu da gerçek değerinin altında işlem gören coin’leri bulmayı zorlaştırıp kripto piyasasına adım atmayı kolaylaştırarak kaliteyi düşürdü.
Yatırımcılar açısından bu durum, piyasada sağlam projeleri tespit etmeyi zorlaştırdı. Özellikle yeni yatırımcılar, sosyal medya coşkusuna kapılarak yanlış projelere yöneldi. Kısa sürede yüksek kar vaadiyle piyasaya çıkan bu projeler, kullanıcılar için ciddi maddi kayıplara yol açtı.
Başarısız Token Satın Alımını Önlemek Mümkün Mü?
Araştırmada, ölü yani başarısız kriptoların tanımı da detaylandırılıyor. Bunlar genellikle üç ay boyunca 1.000 doların altında işlem hacmi gösteren, borsalarda listelenmeyen, kullanım alanı olmayan ve yatırımcılara herhangi bir getiri vadetmeyen projeler olarak sınıflandırılıyor.
2017 yılındaki ilk coin arzı (ICO) çılgınlığından bu yana bu tür projelerin sayısı hızla arttı. O dönemde 850’nin üzerinde proje başlatılmış ve bunların yüzde 80’inin dolandırıcılık olduğu ortaya çıkmıştı. Şimdi ise bu sayı milyonları buluyor. Bu durum, kripto ekosisteminde bilgi kirliliği yaratıyor ve güveni sarsıyor.
Token başarısızlığını önlemek isteyen yatırımcılara yönelik bazı ipuçları da veriliyor. Düşük işlem hacmi, merkeziyetsiz borsalarda listelenmeme, net bir kullanım alanının olmaması ve geliştirici faaliyetinin durması, riskli tokenleri ayırt etmekte kullanılabilecek göstergeler arasında yer alıyor.
Yatırımcıların yalnızca proje ekibine değil, teknik dokümanlarına, yol haritasına, sosyal medya etkileşimlerine ve topluluk büyüklüğüne de dikkat etmeleri gerektiği söyleniyor. Ayrıca düzenli olarak güncellenmeyen veya iletişime kapalı projelerden uzak durmanın da riskleri azaltabileceği verilen tavsiyeler arasında yer alıyor.
GeckoTerminal verileri, bu çöküşlerin sadece bir kısmını temsil ediyor. Hiç işlem görmeden yok olan milyonlarca proje istatistiklere bile yansımıyor. Bu da gerçek tabloyu olduğundan daha yumuşak gösterebiliyor.